Eski ve Orta Çağda Çerkesler

Çerkeslerin MS VI. yy’dan itibaren Bizans kanalıyla Hıristiyan dinini benimsemeye başlarlarsa da eski dinlerini de bırakmamışlardır. Bu yüzyılda 1. Justinian (527-565) Nalçik’te bir piskoposluk kurdurur. Bu piskoposluk vasıtasıyla Çerkeslerle Bizanslılar arasında iyi ilişkilerin kurulmasını sağlar. Justinian, eski Adige destanlarında büyük bir kahraman olarak geçer. Justinian'ın ölümünden bu yana 1500 yıl geçmesine rağmen, halen onun adına yemin eden Çerkeslere rastlanmaktadır.

Justinian, Abazalardan kölelerin alınarak çeşitli ülkelere satılmasını
yasaklar. Abazalar bu yıllarda Bizans'ın yasallığını kabullenmişti. Daha
sonraları İran Şahı Anuşirvan ile (531-579) Bizans’a karşı savaşmıştır.
VII yy’da da hiç bir mukavemet göstermeden Musevi olan Hazarların
egemenliğini kabul ederler. Ünlü Arap gezgini İbn-i Masudi'nin
yazdıklarına göre; Çerkeslerin Alanlara göre zayıf olmalarının nedeni
olarak otoriter bir kral etrafında birleşememelerini göstermektedir.
Masudi, Çerkeslerden "Keşak' adıyla söz etmektedir. Masudi gezi
notlarında Çerkes kızlarının zarifliği, güzelliği ve toplumsal yaşamdaki
etkili rolünden övgüyle söz etmektedir. (1)

Hazar hakimiyeti altındaki Çerkesler, Kiev Prensliği’ne karşı savaşırlarsa
da yenilgiye uğrarlar. Rus kroniklerine göre Çerkeslerle Kiev Prensliği
arasında 1022 yılında savaş çıkar. Doğrudan girilecek bir sıcak savaşta
her iki taraftan da binlerce ölüyü savaş alanında bırakacaklardı. Bunu
anlayan iki lider, iki tarafın en kuvvetli ve cesur birer cengaverini
ortaya çıkararak yapılacak ikili mücadelede yenen tarafın galip sayılması
hususunda anlaşmışlardı. Çerkes cengaveri Redad ile Kiev Prensi St.
Vlademir’in oğlu Mistislav arasında yapılan ikili mücadeleyi Mistislav
kazanarak Redad'ı öldürmüş, savaşı da Kiev-Rusları kazanmış sayılmıştır.
Rus Tmurtakan Prensliği ile iyi ilişkiler ve dostlukları olmuştur.
Kavimler göçü ile birlikte gelen Kumanlar bu iki ulus arasına yerleşerek
bir müddet olsa da bir birinden uzak tutmuş ve iyi ilişkilerini kesmiştir.
Bu yıllarda Selçukluların Anadolu'ya gelmesiyle Bizans gerilemeye başlamış ve Bizans kaynakları da kesilmiştir.

Dipnot
1) İşin ilginç ve araştırılması gereken yönü bu ünlü seyyahın köle
ticaretinden hiç söz etmemesidir.

 


 
 

 
Bugün 3 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol